2020’de, 63 milyon kız ve 97 milyon erkek çocuk olmak üzere toplam 160 milyon çocuk işçi olarak çalışıyordu ve bu dünyadaki her 10 çocuktan 1’inin çocuk işçi olarak çalıştığını gösteriyordu.
Bu yıl Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), “Çocuk İşçiliğini Ortadan Kaldırmak için Evrensel Sosyal Koruma” temasını belirledi.
Yoksulluk ve kırılganlıkla mücadele, çocuk işçiliğinin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için sosyal koruma vazgeçilmez bir önem taşıyor. Hem insan hakkı hem de ailelerin kriz dönemlerinde çocuk işçiliğine başvurmalarını önleyen güçlü bir politik araç olan sosyal koruma, Covid-19 krizinin beraberinde getirdiği ekonomik sorunlar ve okulların kapanması gibi etkenlerle çocuk işçi olarak çalıştırılan çocukların 2000 yılı sonrasındaki süreçte ilk kez artmasına neden oldu. Covid-19 pandemisinden önce çocuk işçiliği ile mücadelede önemli kazanımlar sağlandı ve çocuk işçi sayısında 20 yıllık süreçte 94 milyonluk bir düşüş yaşandı. Bugün ise 1.5 milyar çocuk, sosyal korumadan yoksun yaşıyor.
ILO ve UNICEF’in 10 Haziran 2021 tarihinde yayınladığı rapora göre, çocuk işçi olarak çalışan çocukların sayısı 2017 yılı itibarıyla 8.4 milyon artarak dünya genelinde 160 milyona yükseldi ve halen COVID-19 salgınının etkileri nedeniyle en az 9 milyon çocuk daha risk altında. Rapor, çocuk işçiliği ile mücadeledeki ilerlemenin 20 yıldan beri ilk kez durduğuna ve çocuk işçi sayılarının yükselmeye başladığına işaret ediyor.
Çocuk işçiliğinin yarısından fazlasını 5-11 yaşları arasındaki çocuklar oluşturuyor. Sağlıklarına ve güvenliklerine zarar verebilecek tehlikeli işlerde çalışan 5-17 yaş arası çocukların sayısı 2016 yılından bu yana 6.5 milyon arttığı ve 79 milyona yükseldiği görülüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 verilerine göre ise, yaş grubu 15-17 olan çocuklarda iş gücüne katılma oranı %16,2 oldu. İş gücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde; bu oranın erkek çocuklar için %23,4 kız çocuklar için %8,6 olduğu tahmin ediliyor. Bugün, Türkiye genelinde tahmin edilen çocuk işçi sayısı ise en az 2 milyon.
SGDD-ASAM olarak sığınmacı çocukların eğitime erişimlerini desteklenmesi ve kayıp nesil riskiyle karşı karşıya kalınmaması ve okullaşmanın önündeki engellerin kaldırılması için çalışmaya devam ediyoruz. Çocuk haklarının korunduğu, tüm çocukların eşit şartlarda eğitim hakkına erişebildiği ve çocuk işçiliğinin önlendiği bir dünya için çok daha fazla çaba gerekiyor.
#12Haziran