Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin (SGDD-ASAM) göç alanına ilişkin pratiğin akademiye aktarılması amacıyla kurduğu SGDD Göç Akademisi’nin, Atılım Üniversitesi ve Türkiye Diyetisyenler Derneği iş birliğiyle gerçekleştirdiği panelde uzmanlar, göç ve beslenme arasındaki ilişkiyi anlattı. 100’e yakın kişinin katılımıyla düzenlenen “Göç ve Beslenme” panelinde katılan konuşmacılar, sığınmacılar için beslenmenin önemine dikkat çekti.
SGDD-ASAM Genel Koordinatör Yardımcısı Av. Ayşegül Yalçın Eriş’in sığınmacı ve göçmenlerle ilgili güncel bilgileri paylaştığı “Göç’e Genel Bakış” sunumu ile başlayan panelde Eriş, dünyada 79.5 milyon kişinin yerinden edildiğini ve Türkiye’nin en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunu sürdürdüğünü söyledi.
Merdol: “Yeterli, Dengeli ve Sağlıklı Beslenme”
Panelin “Beslenmenin Temel Prensipleri” oturumuna katılan Türkiye Diyetisyenler Derneği Kurucu Üyesi Prof. Dr. Türkan Kutluay Merdol, beslenme kavramındaki en önemli halkanın yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme olduğunu vurguladı. Yetersiz beslenmenin fiziksel ve ruhsal olarak birçok hastalığın nedeni olabileceğinin altını çizen Merdol, kültürlerin beslenme alışkanlıklarının farklı olduğunu, doğru ve kişiye özel bir beslenmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Merve Özdemir, göç yolculuğu sırasında çocuklar başta olmak üzere sığınmacıların yaşam koşullarının genellikle iyi olmadığını ve sıklıkla sağlık sorunları ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Göç sürecinde sağlıklı kalabilmek için su, hijyen ve sanitasyonun en önemli unsurlar olduğunu belirten Özdemir, “Afet ve kriz dönemlerinde güvenli beslenme için yiyeceğin temiz tutulması, çiğ ve pişmiş yiyeceklerin birbirlerinden ayrılması ve doğru pişirme yöntemlerinin kullanılması çok önemli. Yiyecekleri doğru sıcaklıkta tutma ve doğru malzeme kullanımı sağlıksız koşulların etkisini azaltacaktır.” diye konuştu.
Doğan: “Suriyeli Çocukların Beslenmesi Türkiye’de İyileşti”
“Sığınmacı ve Göçmenlerde Beslenme: Beslenme Bilgilendirme ve Danışmanlık Hizmetleri” oturumuna katılan Türk Kızılayı Sağlık ve Psikososyal Destek Program Sorumlusu Fatma Kaya, 17 ilde toplam 18 Kızılay Toplum Merkezi aracılığıyla sığınmacı ve göçmenlere hizmet verdiklerini aktardı. Kaya, “Sosyal uyum, koruma, geçim kaynaklarını güçlendirme, sağlık ve psikososyal destek programları ile çalışmalarımızı geniş bir yelpazede sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Türkiye İzleme ve Değerlendirme Bilim Sorumlusu Berçin Doğan, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ile yaptıkları araştırmada Suriyeli çocukların beslenmelerinin Türkiye’ye geldikten sonra iyileştiğini fakat Türk çocuklara oranla halen yetersiz kaldığını belirtti. Suriyeli çocukların kronik yetersiz beslenme sorununun ortadan kalkmasında maddi yardımların etkisinin önemli olduğunun altını çizen Doğan, akut yetersiz beslenme sorununda ise maddi yardımların etkisinin önemli boyutta olmadığını belirtti.
İlginizi çekebilir:
Kalyoncu: “Sığınmacılar Yetersiz Beslenme Koşulları ile Karşı Karşıya”
“Göç ve Beslenme İlişkisi: Saha Çalışmaları” oturumuna katılan Atılım Üniversitesi Dr. Öğretim Görevlisi Zeynep Begüm Kalyoncu yürüttükleri saha çalışmasında, Türkiye’de yaşayan sığınmacıların çoğunun barınma, sağlık, çalışma ve aile planlaması gibi konularda zorlandıklarını ifade etti. Kalyoncu, sığınmacıların çoğunlukla kayıt dışı işlerde uzun çalışma saatleri ve düşük çalışma ücretleri karşılığında çalışmak durumunda kaldığı sonucuna ulaştıklarını söyledi.
SGDD-ASAM Uzman Diyetisyeni Esra İrem Yılmaz SGDD Göç Akademisi’nin hazırladığı Geçici Koruma ve Uluslararası Koruma Altındaki Çocuklarda Malnütrisyon raporunun sonuçlarını paylaştı. Yılmaz, her 6 çocuktan 1’inin bodur, her 13 çocuktan 1’inin ise düşük kilolu olduğunu belirtti.