Pırıl ve Ceren depremin ayırdığı iki takım arkadaşıydı. Voleybol onlar için sadece bir spor değil Filenin Sultanları’nın başarılarıyla özdeşleşen bir mücadele biçimiydi. Depremden iki gün önce birlikte antrenman yapan 14 yaşındaki iki yakın arkadaş, bunun beraber yaptıkları son antrenman olduğunu bilmiyordu.
Depremde Hatay Voleybol Spor Kulübü oyuncusu Ceren Topal hayatını kaybetti. Bunun üzerine takım arkadaşı Pırıl Akdeniz voleybola ara verdi ama daha sonra kendi ifadesiyle “bir mücadele biçimi” olarak gördüğü voleybola geri döndü. Bu kararı almasında milli voleybolcu Zehra Güneş’in bir Şampiyonlar Ligi maçına vefat eden Ceren’in formasıyla çıkması etkili oldu. Arkadaşının anısını voleybol oynayarak yaşatan Pırıl Akdeniz aylar sonra Zehra Güneş’in SGDD-ASAM’ın Hatay’daki etkinliğinde bir araya geldi.
Pırıl ve Ceren, Hatay Voleybol Spor Kulübü’nde birlikte oynayan ve çok yakın arkadaş olan iki genç voleybolcuydu. Ancak 6 Şubat depreminde Ceren Topal hayatını kaybetti. Pırıl, voleybola tutkuyla bağlı olan arkadaşını kaybetmenin acısıyla spora ara verdi.
Ancak, milli voleybolcu Zehra Güneş’in CEV Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Lodz maçı öncesinde Ceren’in formasıyla sahaya çıkması, Pırıl’ı derinden etkiledi. Ceren’in yarım kalan hayalini yaşatmak ve onun adını sahada duyurmak isteyen Pırıl voleybola dönme kararı aldı.
Artık maçlara yalnızca kendisi için değil, Ceren için de çıktığını söyleyen Pırıl, Hatay’da Zehra Güneş’le bir araya geldi. Duygu yüklü bu buluşmada milli voleybolcu Zehra Güneş, depremde vefat eden Ceren’in anısına Pırıl’ın formasını imzaladı.
Ceren’in hayallerinin ve bıraktığı izlerin yaşamaya devam ettiğini hissettikçe daha güçlü olduğunu söyleyen Pırıl ile konuştuk…
Deprem felaketinde büyük kayıplar veren Hatay’da, sporun ve dayanışmanın iyileştirici gücü bir kez daha kendini gösterdi. Zehra Güneş’in Hatay’a gelerek sizlere moral vermesi senin için ne anlam ifade ediyor?
“İlk başta, Zehra’nın Hatay’a gelebileceğine pek ihtimal vermemiştim. Çünkü burası Hatay ve bir milli sporcu için buraya gelmek ne kadar güvenli olabilirdi ki? Konaklama sorunları ve daha birçok zorluk vardı. Ama Zehra, bize moral olmak için buraya geldi ve bu hareketi gerçekten çok kıymetliydi.”
Ceren’in anısını yaşatırken, onunla olan güzel anılarınız size nasıl bir güç ve motivasyon sağlıyor?
“Ceren’i kaybetmek çok zor, kelimelerle anlatmak güç. Onu tanımak, bir arkadaş olarak onunla vakit geçirmek çok özel bir duyguydu. O, sadece arkadaşım değildi, aynı zamanda hayatımın önemli bir parçasıydı. Zehra’nın, Ceren’in formasıyla sahaya çıkması, Ceren’in anısını yaşatmak adına yapılan çok değerli bir jestti. O an, gururlandım ve hepimizin yüreğini ısıttı.”
Pırıl, Ceren’in anısını yaşatmanın kendisi için bir sorumluluk haline geldiğini söylüyor. 6 Şubat’ta yaşanan felaketten sağ çıkmanın ağırlığını taşıyan genç sporcu, voleybolu artık bir mücadele aracı olarak gördüğünü ifade ediyor.
Bu süreç, senin voleybola olan tutkunu ve motivasyonunu nasıl şekillendirdi? Arkadaşlarının hayallerini yaşatmak sana nasıl bir güç veriyor?
“4 Şubat’ta, Ceren ve diğer iki arkadaşım ile voleybol oynayıp antrenman yapmıştık. 6 Şubat’ta ise, üç arkadaşımı birden kaybettim. Aralarından bir tek ben kaldım ve devam etmek bana kaldı gibi hissediyorum. Bu kaybın acısı tarifsiz. Ama voleybol, Ceren’in ve diğer arkadaşlarımın anısını yaşatmam için bir yol, bir mücadele biçimi oldu. Onların hayallerini gerçeğe dönüştürmek için her antrenmanda daha da güçleniyorum.
Voleybol, benim için sadece bir spor değil; hayatımın bir parçası, tutkum. Küçük yaşlardan itibaren voleybola olan ilgim hiç azalmadı. Voleybol sahasında olmak, sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da beni çok besliyor. O kadar çok şey öğretiyor ki; sadece takım çalışması, azim ve sabır değil, aynı zamanda disiplin ve odaklanma gibi hayatımda çok önemli bir yeri olan özellikleri de kazandım.”
“Filenin Sultanları Bana Hep İlham Oldu”
Filenin Sultanları, sizin için nasıl bir ilham kaynağı oldu ve onların hikayeleri voleybol kariyerinizi nasıl etkiledi?
“Filenin Sultanları, her zaman benim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Onların sahada gösterdikleri mücadele, özveri ve başarı, beni hep daha iyisini yapmak için motive etti. Onların da birer çocuk olduğunu ve hayallerini gerçekleştirme hikayelerinin önümde ışık olduğunu görmek, profesyonel voleybolcu olma hayalimi daha da güçlendirdi. O zamandan itibaren, ‘Bir gün ben de o sahada olmak istiyorum’ dedim.”
Ceren’in hatırasını yaşatmak için elinden geleni yapacağını söyleyen Pırıl, son olarak duygularını şu sözlerle ifade ediyor:
“Ceren’in anısını yaşatmak benim için çok önemli. Mezarı başına gider, orada onunla ilgili hislerimi paylaşırdım. Ayrıca, onun anısını yaşatmak adına özel canlı yayınlar yaparak, her zaman var olmasını sağlardım. Ceren’i unutmamak ve onun anısını yaşatmak için elimden gelen her şeyi yapmak isterim.”
