Dünyada zorla yerinden edilen kişilerin %80’i gıda güvensizliği ve malnütrisyon riskiyle karşı karşıyadır (UNHCR, 2019). Sığınmacı ve mülteciler protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineraller açısından yeterli ve dengeli besinlere ulaşımda güçlük çekmektedir.

Uygun saklama koşullarının olmaması, temiz suya ve temizlik malzemelerine erişememe gibi hijyen koşullarının yetersizliği gıda zehirlenmelerine veya sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Sık geçirilen enfeksiyonlar ise özellikle çocuklarda malnütrisyon, diğer bir deyişle beslenme malnütrisyon görülme sıklığını artırmaktadır.

Dünyada 5 yaş altı çocukların 149 milyonu bodur, 49,5 milyonu zayıf ve 40,1 milyonu ise fazla kiloludur (Development Initiatives, 2020). Türkiye’de ise Geçici Koruma (GK) altındaki Suriyelilerin gıda güvensizliği ile karşılaşma oranı 2018’e göre %5 artarak %23’e ulaşmıştır (FSIN ve Global Network Against Food Crises, 2020).

Yetersiz sosyoekonomik koşullar çocuklarda malnütrisyon görülme riskini arttırmaktadır (Development Initiatives, 2020). Hassas gruplar içerisinde yer alan sığınmacı ve mülteci çocuklar; geçim kaynaklarına erişememe, yetersiz barınma koşulları, temiz suya erişememe, yeterli ve dengeli gıdaya erişememe, hane halkı nüfusunun çokluğu ve çocuğun çeşitli sebeplerle bakım vereninden ayrı düşmesi nedenleriyle malnütrisyon riski ile karşı karşıyadır.