Ara
Close this search box.
yadigar_yemek_kitabı

Yadigar

Dili: Türkçe, Arapça
Yayınlanma Tarihi: 02/11/2021
Güncellenme Tarihi: -

Hakkında

Yemek, insanları bir araya getiren evrensel bir pratiktir. Yemek yapmak, nesilden nesile geçen hem kişisel hem toplumsal hem de kültürel bir deneyim paylaşımıdır. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Ankara Toplum Merkezi olarak sosyal uyum çalışmalarımızda farklı kültür ve coğrafyalardan bir araya gelen insanları aynı noktada buluşturabilmek için ortak bir tarifin peşine düştük. Aynı şehrin mahallelerinde yaşamlarını sürdüren kadınlarla yollarımız burada kesişti. Yemek yapmanın birleştirici gücünün bize verdiği ilhamla sosyal uyum çalışmalarımızın merkezine mutfak hikâyelerimizi koyduk.

SGDD-ASAM Ankara Toplum Merkezi olarak sosyal uyum çalışmalarımızın merkezine yemek kültürü temasını koyma düşüncemiz izlediğimiz bir belgeselle şekillenmeye başladı. Önce, ateşin bulunmasının, yiyeceklerimizi pişirerek tüketmenin insan toplulukları üzerindeki dönüştürücü etkisini, birlikte pişirilen ve yenilen yemeklerin insanın sosyalleşmesinde ve kültürlerin gelişmesindeki hızlandırıcı rolünü düşünmeye başladık. İnsanlık tarihinin başından beri göçün ve insan hareketliliğinin; yemek kültürlerini şekillendiren ısı kullanım biçimlerini, marine etme yöntemlerini, pişirme tekniklerini, mayalama yöntemlerini, kullanılan ana malzemeleri, yağları, baharatları ve sosları nasıl farklılaştırdığı üzerine tartışmalar yaptık. İnsanların geldikleri sosyo-ekonomik koşulların izlerini bu farklılıklar üzerinden sürmeye çalıştık. Okudukça, izledikçe ve paylaştıkça heyecanımız çoğaldı. Bu heyecan bizi, geçmişte Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital Hikaye Anlatımı Atölyesi’nden değerli hocalarımız Burcu Şimşek ve Şengül İnce ile hayata geçirdiğimiz “Barışı Uman Kadınların Gücü Dijital Hikâye Anlatımı Atölyesi”ne geri götürdü. Burcu Şimşek ve Şengül İnce ile tekrar bir araya gelişimiz, değerli hocalarımızın uzmanlığı ve yönlendiriciliği sayesinde atölyeler dizisine evrildi ve Yadigâr ile sonuçlandı.

Meşakkatli fakat son derece değerli ve keyifli bu çalışma kapsamında yerel halktan kadınlar ve mülteci kadınlar olarak önce “Mutfakta Kim Var?” tanışma atölyelerinde bir araya geldik. Atölyede “Bir yemek olsam…” oyununu oynadık. Kendimizi bir yemekle özdeşleştirip o yemeğin özellikleri üzerinden tanıttık. Çocuklar gibi şen olduğumuzu sütün taşmasına, olgunluğumuzu ve ilerleyen yaşımızı mayalanmaya, kırgınlık ve üzüntülerimizi kızgın yağa damlayan su tanelerine, umutlarımızı meyve tatlarına, arkadaşlık ve dayanışmamızı iyi günde kötü günde servis edilen helvaya benzettik… Kültürlerimizden yemek tariflerinin aktarımını kişisel hikâyelerimiz üzerinden yaptık. Eski günlere gittik. Çocukluğumuzun geçtiği topraklara, doğduğumuz evlere, yan yana olduğumuz komşularımıza, düğünlerimize, cenazelerimize, davet ve kutlama sofralarımıza, göç ettiğimiz şehirlere, sokaklara, en önemlisi de kendi kişisel tarihimizde ve hafızamızda yer etmiş koku ve tatlara… Annelerimizden, anneannelerimizden, arkadaşlarımızdan, komşularımızdan bizlere yadigâr kalan yemek tariflerini birbirimizle paylaştık.

“Mutfakta Kim Var?” atölyelerinin devamı olan “Dijital Hikâye Anlatım Atölyeleri”nde aynı mutfağı paylaşarak birlikte yemek yaptık, aynı sofraya oturduk ve yemeklerimizi tattık. Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital Hikâye Anlatımı Atölyesi’nden hocalarımız sayesinde kadınların mutfakta geçirdikleri zamana dijital hikâye anlatımları eşlik etti. Bu sayede bu kitap yalnızca bir tarif kitabı olmanın dışında aynı zamanda bir belgesel niteliğine kavuştu. Mutfakta, yemek kültürlerimiz arasındaki farklılıkları keşfederken benzerliklerin sandığımızdan daha fazla olduğunu gördük. Çalışmanın değeri, kültürlerarası etkileşimi ve aktarımı yemekler üzerinden gerçekleştirmesinin yanı sıra, aynı mutfak tezgâhında yan yana çalışmanın getirdiği dostluklarla birlikte katlanarak arttı.

Yüzü aşkın kadının katılımıyla gerçekleştirilen “Mutfakta Kim Var?” atölyeleri sırasında bu kitaba katkı koymak isteyen 116 kadın, paylaştıkları 141 yemek tarifiyle kitabın içeriğini oluşturdular. Böylece bu çalışmanın “mutfağında” gönüllü olarak yer alan ve büyük bir özveriyle çalışan geniş bir ekip oluştu.

“Toplumsal Uyum için Yemek ve Yemek Kültürleri Projesi”ni hayata geçirmemizi sağlayan, her aşamasında yanımızda olan, bizlere deneyimleri ve uzmanlıklarıyla yol gösteren, kadın dayanışmasının en güzel örneklerinden birini ortaya çıkarmamıza vesile olan değerli hocalarımız Burcu Şimşek ve Şengül İnce’ye minnettarız. Projeyi hayata geçirmemizi sağlayan işbirliklerinden ötürü Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’ne ve uygulama ortağımız Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne teşekkürlerimizi sunarız. Dijital Hikâye Anlatımı süreçlerinin her anında büyük emekleri olan, hikâyelerimizi kayda geçiren Evren Sertalp’e, Çağrı Çakın’a ve Yunus Emre Cangönül’e, kitaba tasarımlarıyla özgün bir ruh katan Erkin Gökçer’e sonsuz teşekkürler. Merkezlerinden faydalanan kadınları bizlerle buluşturdukları için Ankara Büyükşehir Belediyesi Şafaktepe Hanımlar Lokali’ne, Altındağ Belediyesi Çamlık Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi’ne, Keçiören Belediyesi Turuncu Kafe’ye çok teşekkür ederiz. Yemeklerimizin ve hikâyelerimizin yapılış süreçlerinde bizlere sıcak bir ortam sağlayan Bilkent Üniversitesi AR-GE mutfağı ekibine çok teşekkür ederiz.

“Mutfakta Kim Var?” tanışma atölyelerinin içeriğini oluşturan ve yürütücülüğünü gerçekleştiren Azize Çelik Baş’a, atölyeler sırasında tercüme desteği sağlayan Suzan Öztürk, Samia Ahmad Al Kader ve Sama Hussamaldeen Hussain Hussain’e, atölyelerin lojistik ve tedarik sürecinde yanımızda olan Tayfur Özdemir ve Yasin Ülker’e, teknik desteklerinden ötürü Ayşe Nil Beysanoğlu’na ve Hakan Çetinkaya’ya, kitabın çevirisinde ve editoryal süreçlerinde katkısı bulunan Ahmed Amer Saeed Alkattan, Ali Sameer Hadi Hadi, Ayşegül Akyol, Derya İpekçi, Esin Kotan, Gizem Barutçu, Gizem Sökmensüer, Gurbet Göster, Hatem Derya Şahin, Khadija Tarkmani, Nassar Mohammed Ali Abdulhadi Elyas, Pelin Koç, Sama Hussamaldeen Hussain Hussain, Sevim Elif Akkaş, Yasemin Çelik ve Yusuf Alkan’a, çalışmanın tüm süreçlerini destekleyen Cansu Oba, Nazlı Dülger ve Hamide Kayadelen’e, illüstrasyonlarıyla kitaba hayat veren Esma Uzunoğlu’na ve bu kitabın sizlerle buluşmasına katkı sağlayan bütün SGDD-ASAM çalışanlarına teşekkür ederiz.

2016’dan bu yana merkezimizdeki çalışmalarımızı sürdürmemizi mümkün kılan Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GİZ)’e desteklerinden ötürü çok teşekkür ederiz. …Ve belki de en büyük teşekkür bu kitaba hayat veren, tariflerini ve hikâyelerini bizimle içtenlikle paylaşan tüm kadınlara… Türkiye, Suriye, Irak ve Yemen mutfağından birbirinden lezzetli ve özgün yemek tarifleri ile birlikte yaşamı mümkün kılan o güçlü kadınlara ne kadar teşekkür etsek az. Paylaştığımız zamanlar, tarifler ve hikâyeler, yemeklerimizin lezzetiyle ağzımızda bir damak tadı, belleğimizde unutamayacağımız anılar bıraktı. Bu kitabı okurken önceki nesillerden bizlere aktarılan yemek tariflerini öğrenmenin ve belki deneyecek olmanın yanı sıra, bu yemekler yapılırken atılan kahkahayı, dökülen gözyaşını, sevdikleriyle oturulan sofralarda yaşanan güven ve sıcaklık duygusunu da hissedebilmeniz dileğiyle…